Akdeniz kıyılarımızda son 10 yıldır yaşanan en büyük problem, yayılımı ve bolluğu çok hızlı artan zehirli balon balığı ile cüce balon balığının küçük ölçekli balıkçılığımıza direkt olarak verdiği ekonomik kayıp ve bu balıkların vücudunda bulunan TTX toksini nedeniyle besin olarak tüketimlerinin ölümcül olmasından kaynaklı halk sağlığına yönelik tehdittir.
İklim değişikliği ve Akdeniz
Dünya çapında hem karasal hem de denizel ekosistemlerin sağlığının giderek azaldığı ve insan kaynaklı etkilerin kontrolsüzleştiği bir döneme geçilirken, insan refahına olanak sağlayan ekosistem hizmetleri de artık tehdit altındadır. Günümüzde denizel ekosistemlerinin karşı karşıya olduğu tehditler arasında kirlilik, aşırı avlanma, istilacı yabancı türler ve iklim değişikliği yer alıyor. İklim değişikliğinin ılıman iklim kuşağı ekosistemlerinde yarattığı büyük değişimler son 10 yılda oldukça görünür hale gelmiştir. Bu nedenle güncel çalışmalar, “Akdeniz’in tropikleşmesi” üzerine yoğunlaşırken ekosistemde meydana gelen köklü değişikliklerin Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde yarattığı ekonomik kayıplar, çözüm önerileri ve yönetim planları geliştirmek kıyı ülkelerinin öncelikli konusudur. Akdeniz’in tropikleşmesi süreci, en belirgin özelliği olan Hint-Pasifik kökenli Kızıldeniz türlerinin insan yapımı Süveyş Kanalı yoluyla Akdeniz’e geçerek yaşama başarısı göstermesi ve yerel türlerle rekabetten avantajlı çıkacak koşulların oluşması olarak tanımlanmaktadır. Nitekim, yabancı türler, Doğu Akdeniz’de giderek daha fazla rapor edilirken, yalnızca son 10 yılda yeni tür sayısı %40 oranında artmıştır. Süveyş Kanalı’na yakınlık, daha fazla sayıda yabancı tür kaydıyla ilişkilidir. Yabancı türler, doğal dağılımlarının dışına insan eliyle çıkarak yeni geldikleri ekosistemlerde biyolojik çeşitliliği, gıda güvenliğini ve insan sağlığı ve refahını tehdit etmeye başladığında ‘istilacı‘ olarak adlandırılır (Hükümetler arası Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Bilim-Politika Platformu – IPBES 2022). Geniş çapta kabul gören bu tanımı açarsak, yabancı türler, getirildikleri ekosistemlerde yaşama ve üreme başarısı göstererek yayıldıkları ve bu ekosistemleri değiştirdikleri zaman istilacı olarak kabul edilmektedirler. Biyoçeşitliliği yüksek olan Akdeniz, 1000’den fazla yabancı türle dünyanın en çok işgal edilen deniz bölgesidir. Akdeniz’de yayılım gösteren ve “İstilacı Yabancı Türler” (İYT) olarak tanımlanan bu canlılar, nedeniyle yaşanan ekonomik kayıplar turizm ve balıkçılık sektörünü doğrudan etkilerken halk sağlığı açısından da tehlikeler gün geçtikçe artmaktadır. Özellikle Akdeniz’in ülkemiz kıyılarının da bulunduğu doğu bölgesi, tropikleşme sürecinin hem hidrografik hem de ekosistem değişimi açısından en yoğun yaşandığı bölgedir.
Balon balıklarının Akdeniz’deki durumu
Akdeniz kıyılarımızda son 10 yıldır yaşanan en büyük problem, yayılımı ve bolluğu çok hızlı artan zehirli balon balığı (Bilimsel adı: Lagocephalus sceleretus) ile cüce balon balığının (Bilimsel adı: Torquigener hipselogeneion), küçük ölçekli balıkçılığımıza direkt olarak verdiği ekonomik kayıp ve bu balıkların vücudunda bulunan TTX toksini nedeniyle besin olarak tüketimlerinin ölümcül olmasından kaynaklı halk sağlığına yönelik tehdittir. Dünya çapında 200’e yakın farklı balon balığı türü bulunduğu bilinmektedir. Akdeniz’de kaydedilen on üç balon balığı türünden altısı Süveyş Kanalı yoluyla Akdeniz’e girmiştir. Zehirli balon balığının Akdeniz’deki ilk kaydı 2003 yılında ülkemiz kıyılarından verilmiş ve ardından bu tür tüm Akdeniz havzasına yayılmıştır. Cüce balon balığı ise Akdeniz’de ilk kez 1987 yılında İsrail sularında, 2002 yılında ise Fethiye’de rapor edilmiş ancak son yıllardaki hızlı artışına kadar çok ender gözlenmiştir. Balon balığı türlerinin varlığı ve yayılması, yerel biyolojik çeşitlilik, balıkçıların geçim kaynakları ve balıkçılığın yanı sıra insan sağlığına yönelik tehditler nedeniyle havza çapında endişelere yol açmıştır. Nitekim zehirli balon balığının adaptasyon ve yayılım hızı, ulaştığı yüksek bolluk ile çevreye, ekonomiye ve insan sağlığına yönelik tehditleri nedeniyle Akdeniz’deki en zararlı istilacı yabancı türlerin başında gelmektedir. Bugün artık hem zehirli balon balığı hem de cüce balon balığı en yüksek toksisite düzeylerine sahip iki zehirli balık türü olarak Doğu Akdeniz’de ne yazık ki yüksek oranda yayılım göstermektedir.
Balon balıklarının ait olduğu taksonomik ailenin adı “Tetraodontidae”dir ve bu adı benzersiz ağız-diş yapısından (Yunanca “tetra-odóntas” dört dişli anlamına gelmektedir) alır. Üstte ve alta bulunan ikişer adet diş, adeta bir papağan gagasına benzer şekilde kaynaşmış ve kök hücre büyümesi yoluyla sürekli olarak yenilenme yeteneğine sahiptir, böylece yeni katmanlar geliştirerek güçlerini artırır. Tamamen balon balıkları ailesine has olan bu gagamsı ve keskin yapı sayesinde, bu balıklar kemik, kabuk ve hatta metalden yapılmış sert nesneleri zahmetsizce kesebilir. Büyük bir avantaj sağlayan bu gelişkin diş yapısı sayesinde, balon balıkları yengeçten denizkestanesine, midyeden kalamara, dip balığına oldukça geniş bir ekolojik alanda dağılım gösteren denizel organizmaları avlayarak beslenmektedir. Nitekim, zehirli balon balığının Akdeniz’deki yerel balık türleri ile bazı omurgasız canlıların (örn. kafadanbacaklılar) stoklarını azalttığı, balıkçıların ağlarına girdiğinde hem diğer balıkları yağmaladığı hem de ağları dişleyerek zarar verdiği rapor edilmektedir.
Bazı balon balığı türleri dokularında bulunan yüksek düzeydeki nörotoksin tetrodotoksin (TTX) nedeniyle besin olarak tüketildiklerinde insan sağlığına ciddi bir tehdit oluşturur. Akdeniz’de bulunan zehirli balon balığı ve cüce balon balığı türleri de insan tüketimi için güvenli olmayan seviyelerde TTX içermektedir. TTX, hücrelerdeki sodyum kanallarını bloke ederek kurbanın ölümüne neden olmaktadır. Zehirlenme semptomları genellikle TTX tüketiminden 10-45 dakika sonra ortaya çıktığı bilinse de 6 saate kadar gecikmeler de rapor edilmiştir. Zehirlenme vakaları genellikle 6 ila 24 saat içinde ölümle sonuçlanır. Hastalar genellikle 24 saat içinde solunum yetmezliğinden ölmezlerse herhangi bir kalıcı sekel olmadan iyileşir.
Zehirlenme ve saldırı vakaları
Bugüne kadar hem ekosisteme hem halk sağlığına dair tehditleri, özellikle Doğu Akdeniz genelinde düzenli olarak duyurulsa da balon balıkları kaynaklı gerçekleşmiş vaka sayısı ve niteliği yani insan sağlığına yönelik tehdit düzeyi daha önce hiç çalışılmamıştır. Geçtiğimiz günlerde Biology adlı bilimsel dergide yayımlanan çalışmamız, Dr. Aylin Ulman liderliğinde Doğu Akdeniz bölgesindeki balon balığı-insan etkileşimi kayıtlarını kapsamlı bir şekilde derlemeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda, Yunanistan, Türkiye, Kıbrıs, Libya, Tunus, Suriye, Filistin, Mısır ve İsrail olmak üzere tüm Doğu Akdeniz ülkelerinde balon balığı ve yabancı istilacı türler konusunda uzmanlaşmış deniz bilimcilere ulaşılmıştır. Her ülkenin ana dilini konuşan bir temsilciye sahip 17 kişilik bu ekip, kapsamlı bir araştırma yürüterek hem kişisel gözlem ve görüşme sonuçlarını hem de çevrimiçi haber kaynakları, sosyal medya platformları, hakemli bilimsel makaleler, varsa hastane kayıtları ve yerel dilde yayımlanmış rapor, tez, haber gibi kaynakları incelemiştir. Bu sayede, Doğu Akdeniz’de gerçekleşmiş balon balığı saldırıları, zehirlenme ve ölüm vakaları ile ilgili çok kapsamlı bir veri setinin oluşturulması mümkün olmuştur. Çalışma sonuçlarına göre, Doğu Akdeniz’de 2004 yılından 2023 yılının sonuna kadar balon balığı ile ilgili toplamda 198 kişinin etkilendiği kaydedilen vakalar iki ana kategoriye ayrılmaktadır: 1) Fiziksel saldırılar, 2) Zehirlenmeler. Yirmi sekiz kişi balon balıklarının fiziksel saldırısına uğrarken, 161 kişi balon balığının besin olarak tüketimine bağlı olarak zehirlenmiştir. Zehirlenme vakalarında 27 kişi hayatını kaybetmiş, 144 kişi ise ölümcül olmayan zehirlenmeye uğramıştır. Doğu Akdeniz’de balon balığı kaynaklı olaylardan en çok etkilenen ülke, 70 vaka ile Suriye olurken, bunu 36 vaka ile Türkiye takip etmektedir. Zehirlenme sonucu en yüksek ölüm 16 vaka ile Lübnan’da kaydedilmiş, Türkiye’de ise 4 ölüm vakası bildirilmiştir. Fiziksel saldırı vakalarının, beklendiği gibi turizm mevsiminde yani yaz aylarında yoğunlaştığı, ancak besin olarak tüketime bağlı zehirlenme vakalarının kış aylarında çok yüksek oranda meydana geldiği tespit edilmiştir. Bu durumun turizm sezonu dışında balon balıklarının zehirli olmaları ve tüketilmemesine ilişkin yapılan uyarıların yerel ve ulusal haber ağlarında yer almamasına bağlı olabileceği düşünülmektedir. Diğer yandan, kaydedilen vaka sayısı 2019’dan sonra çok büyük oranda artarken ölüm vakaları düşük düzeyde kalmıştır. Bu durum Doğu Akdeniz’de balon balığı popülasyonunun ciddi oranda artmasına rağmen, balon balıklarıyla ilgili haberlere medyada çok daha fazla yer verilmesi ve ülkelerin yürüttüğü farkındalık kampanyalarının giderek artması ve başarıya ulaşmasıyla ilgilidir.
Gelecekte bizi neler bekliyor?
Ne yazık ki, iklim değişikliği nedeniyle Akdeniz’in genelinden daha fazla ısınan Doğu Akdeniz, balon balıklarının daha yüksek popülasyonlara ulaşması için giderek daha uygun şartlara sahip bir bölge haline gelmektedir. Yakın gelecekte, özellikle turizm sezonunda balon balıklarının fiziksek saldırı vakalarının artabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Buna karşın, balon balığı tüketimine bağlı zehirlenme ve ölüm vakalarının önlenmesinde, balon balıklarının zehirli olduğunu halka iletmeyi amaçlayan eğitim ve sosyal yardım faaliyetleri ve bilgilendirme çabalarının direkt olarak etkili olduğu görülmektedir. Ancak Doğu Akdeniz’de turist sayısı çok fazla olduğundan sosyal yardım kampanyalarının artarak devam etmesi ve çeşitli dillerde, belki plajlarda ve marinalarda da sunulması gerekiyor. Bilgilendirme kampanyaları hem yerel halkı hem de turistleri balon balığı tüketmenin riskleri konusunda daha fazla bilinçlendirmeli, balon balıklarının saldırgan davranışları konusunda uyarmalı ve tıbbi müdahalede bulunacak özellikle acil durum hekimlerini, klinik semptomları tanıma konusunda eğitmelidir. Son olarak, iklim değişikliğinin gölgesinde istilacı yabancı tür araştırmalarında hem ekolojik hem halk sağlığı hem de sosyo-ekonomik açıdan bölgesel iş birliklerinin geliştirilmesi zorunludur.
Linkler
Bu yazıya konu olan bilimsel makale künyesi: Ulman, A., Abd Rabou, A.F.N., Al Mabruk, S., Bariche, M., Bilecenoğlu, M., Demirel, N., Galil, B.S., Hüseyinoğlu, M.F., Jimenez, C., Hadjioannou, L., Kosker, A.R., Peristeraki, P., Samaha, Z., Stoumboudi, M.Th., Termaz, T., Karachle, P.K. (2024). Assessment of human health impacts from invasive pufferfish (attacks, poisonings and fatalities) across the Eastern Mediterranean. Biology, 13:208. https://doi.org/10.3390/biology13040208
Bu yazıyı, makalemiz basıldığında İklim Masası‘ndan sevgili Selin Uğurtaş’ın isteğiyle hazırlamıştım. Onun düzeltmeleriyle oldukça akıcı bir hale gelen “Akdeniz’de balon balıkları insan sağlığını tehdit ediyor” başlıklı haber-yazı Nisan başında İklim Masası’nda yayımlandı.